Bitmeyen yıllar ve bitmeyen virüs …
Her yanımızı saran virüs ve virüs gibi olaylar, kişiler..
Nerden başlayım bilmiyorum. Geçen üç hafta içerisinde yirmilik yaş dişinden ciddi bir operasyon geçirdim. Kökler yan gömülü olunca yandaki sağlam dişin kökünüde çürütmüş bu yüzden iki dişimi birden kaybettim.
Dişimi kaybettiğime mi yanayım yoksa çektiğim acıya mı bilemedim. Canımdan bezdirdi yani o derece de .. Bu arada yirmilik diş sıkıntısı yaşayanlar için tavsiye sakın ama sakın geciktirmeyin. Sonrası hiç de iyi sonuçlar vermiyor. İhmale gelmiyor anlayacağınız! Böyle bir sıkıntınız varsa bir an evvel tedavi olun derim.
Üstüne bir de grip olmayım mı !
Yok merak etmeyin korona değilim
Gerçekten grip enfeksiyonu..
Neyse üç günde onu da atlattık şükür, yirmilik yaş dişi ameliyatının dikişlerinin alımı bayram sonrasına kalınca herşey üst üste bindi tabii .. bir de üstüne çocuk hasta oldu, tam oldu.
Pes dersin yani !
Olsun biz güçlü kadınlarız pes etmekte yok, vaz geçmekte , hasta olmakta ,ağlamakta, acı çekmekte..
Her şeyden önce bir anne ve mücadeleci kadın asla pes edemez.
Hasta olmaya bile lüksümüz yok bizim.
Canımız acısa da ‘gıg’ demeyiz biz..
Dışardan bakanda ‘ Bu ne bahtsız bir hayat her badire de seni mi bulur der’ yok dostum sadece beni bulmuyor. Ama hepimizin başına gelebilecek şeyler.
Deme sakın bana bişey olmaz!
Bu hayatta artık bırakın yıllar sonrasını, aylar sonrası artık bir dakika sonrasını bilemiyorsunuz.
Hasta olduğunuzda artık insanlar size vebalı gibi bakıyor.
Herkes birbirinden soğudu. Bir yandan da yasakların verdiği hapis hayattan zincirini koparırcasına dışarıya koştu. Kalabalık ve samimi ortamlar ileride ki sonumuzun habercisi!
Sanırım bu pekte iyi olmayacak!
Son zamanlar da yaşanan felaketlerden biri de seller ! ne tuhaf .. bu mevsimde bu hava da sel ! birileri iklimlerle mi oynuyor ? Ne yaşıyoruz ve ne kadarını biliyoruz. Teknolojinin neresindeyiz ne kadarını kullanıyoruz biraz insanları bilgilendirseniz çok iyi olacak. Bunlar normal olaylar değil sanki !
‘ Şunu da unutmadan söyleyeyim gerçekten iklim şartları ile oynana biliyor, yani yağmur yağabilir, deprem olabilir… istenirse tabii teknoloji baya bir ilerlemiş ...
İnsanlar bunun neresinde bilemeyiz ama, kimse kimsenin ne yaşadığını bilemez hale geldi sadece sosyal medyadan gördüklerini takip ederek yorum yapar hale geldiler.
Sadece yorum yapmayı çok severler!
Bu yüzden herkesin her lafını takmayın! Genelde yapılan tavırların çoğu sadece ‘ kıskançlıktan’ yapılıyor. Günlerce kafa da yorsanız ben ne yaptım diye anlam veremezsiniz. Öyle yetişmediğinizden ya da sizin içinizde bir kıskançlık olmadığından dolayı anlam veremezsiniz. Herkes istediğini düşünür ve onu yaşar ona göre karşısındakini şekillendirmeye çalışır. Siz bu karakterde değilseniz de dışlanır sonrada yalnız kalırsınız. Aslında doğru olan sizsiniz bunu aklınızdan çıkarmayın. Kimsenin yanlışının parçası olmayın. Yoksa sonu acı biter.
Eyy! Bitmeyen Temmuz…
Etrafınızda sürekli dedikodu yapan insanlara da dikkat edin. Başkasının açığını kollayarak dedikodu yapan yarın bir gün sizin de dedikodunuzu yapar unutmayın. Birbirine ayaklı virüs gözüyle bakan insanlara da şaşırıyorum. ‘Aşımı vuruldum, bana bişey olmaz’ edasında her şeyi rahatça yapmaya çalışan başkalarını düşünmeyen kişiler.. Sanmayın bu yeni çıkan virüslerde de bu aşı çok etkili diye tepe taklak oluverirsiniz sonra.. Kalp krizleri var bu aralar revaçta!
Bu aralar soğan sarımsak ve limonu eksik etmeyin hayatınızdan.
Hayatınıza limon olan insanları da sıkın gitsin! Sarah Nelson’ın bir şarkısı var ‘one good bye in ten’ tavsiye ederim gerçekten en kötü anlarda insanı alıp götürüyor. Kafa dağıtmak için güzel bir parça..
Son zamanlarda gözlemlediğim bazı ilişkilerde insanların birbirlerini çok kolay ve çabuk harcadığı yönünde..
Ne çabuk kalpler kırılmaya başladı. Anlamsız küsmeler, saygısız sözler, hatta kaba davranışlar insanlığa ne oluyor diye düşündüğüm anda yeryüzünde en vahşi yaratık olduğumuz kanaatine varmaya başladım. Ne yaparsak yapalım şiddetin önüne geçemediğimiz 21. Yüzyılda, gerçekten M.Ö (milattan önce)mi, yoksa M.S ( Milattan sonra)mı yaşıyoruz diye tereddüt ediyorum. İlkellik eskiden mi vardı, yoksa süregelen bir olay mı dı bilemedim doğrusu?
Son birkaç yılda yaşanan olaylar kıyamet zamanı gibi sanki..
Bazen çalan güzel bir şarkı ile modu yükseltmeye çalışıyorum sürekli de karamsar olmamak lazım diyorum. Ama o kadar berbat durumdayız ki açtığım tv kanallarında saçma sapan diziler ve programlardan tutun, yapılan taraflı haber programları, algı oluşturan reklamlar o kadar midem bulandı ki artık insanlığımızdan utanmaya başladım. Gelişim ve destek adı altında toplanan paralara mı yanalım. Yoksa dijital dünya da T – İnsan olma yönünde ki çabalara mı ? Gelecek nesil ileriki yaşamsal faaliyetler de çokta kafa yorucu konularla uğraşarak zaman kaybedeceğini sanmıyorum. Kolay, çabuk ve kesin yolları tercih edeceği yönündeki düşüncelerim, umarım kesin sonuç verir.
Sonuç odaklı çözümler her zaman işe yaramıştır. Sonucu sizi zor durumlara soksa bile emin olun işe yarar. Tecrübe ile denenmiştir. Merdivenden yukarıya çıkarken basamaktakileri ezerek geçmek bir başarı değildir diye düşünüyorum. Umarım gelecek nesil bişeyler yaparken yardım ve destek birlik ve beraberlik içerisinde kaynaşarak fikir alışverişi ile yapar.
Bu vatan hepimizin bu vatan bölünmez, mücadeleye devam..
Hayatınıza limon o*** insanları da sıkın gitsin! Kesinlikle
Yasemin hanim fal okur gibi olcaklari gozumuzun onune sermisiniz. Cok iyi gercekten. Size kendim adima tesekkur ederim.
Kim.ki bu kadın tsk ediyorsun tüm erkeklere sarkiyor
Yasemin hanım döktürmüş yine tebrikler ????
Yazıda bazı satırlarda kendimden Bi parça buldum. O kadar doğru ve güzel şeyler yazmışsınki tebrik etmemek elde değil..... Güncel konulara bu kadar güzel değinmek bu olsa gerek. Ellerine sağlık