Milletin iliği kurudu, paralar yabancıların cebini doldurdu…
Geçen arkadaşımın biri çocuğunu da almış Pamukkale
Travertenlere çıkmış. Girişte 70TL kişi başı ödeme yapmışlar. Biraz daha yukarı
çıkmışlar Müze kartları ile giriş yapmışlar, 95 TL. Müze kartı hiçbir işe
yaramamış. Daha sonra acıkmışlar ve
susamışlar… Fiyatları duyunca dudağım uçukladı.
Küçük 50 cc su 20 TL.
Evet, yanlış duymadınız, hamburger ve patates ise, 90 TL. Havuz 60 TL ve
işin acı tarafı engelli, yaşlı ve çocuklardan da müze kartı olmasına rağmen
para alarak Türkiye’deki anayasal haklar bile hiçe sayılıyor. Bu bir nevi
askersiz ülkeyi işgaldir.
Türkiye
Cumhuriyet’inde TC. Vatandaşı olan kişiler kendi vatanında turistlik ve tarihi
yerleri gezmeye kalktığında ve çocuklarına kültürümüzü göstermeye çalıştığında kendi
vatanında maalesef turistten de turist!
Meğer işin aslı daha da vahim…
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen alanları Müzeler, Topkapı
Sarayı, Ayasofya, Topkapı Sarayı Harem Dairesi, İstanbul Arkeoloji, Türk ve
İslam eserleri, Efes, Göreme, Pamukkale travertenleri Müze Ören yerlerinin de
içinde bulunduğu 54 Müze ve Ören yeri,
İsrailli şirket Sicpa tarafından 9 yıllığına işletilecek.
Hal böyle olunca Türkiye’nin turizm kazancı, maalesef İsrailli
firmanın cebine girecek.
“Türkiye ve Brezilya, güvenli bir ürün tanımlama,
izlenebilirlik ve vergi mutabakat sistemini uygulayan ilk ülkelerdi”
ifadelerine yer veren Sicpa firmasının ortağı ve yöneticisi Philippe Amon’un,
Siyonist JN1 adlı haber kanalı, Yahudi Dünyası Konferansı (Jewist Wold
Conference) ile Kudüs’te Müslümanların mukaddeslerini çiğneyen işgalci
İsrail’in önemli kurumlarından Siyonist Herzilya’nın da finansal destekçilerinden
biri olduğu sitesinde belirtildi.
Müze giriş ihalelerinde yabancı firmalara verilen turistlik
alanlarımız… Ve vatandaşa 70 TL karşılığında çıkartılan müze kartları ve her
yerde geçerliliği olmaması akıllara bin bir türlü soru getiriyor.
Türkiye asgari ücretle, geçinmeye zorlanırken, çağdaş
köleliğimizin bir örneği daha ortaya çıkmış durumda. Biz ise hala ekonomik
krizden ve geçim derdinden yana yakıl yaşamaya çalışalım.
Aslında milli gelirin ne kadar yüksek olduğunu ama paraların
kimlerin cebine girdiğinin belgelerini bu yapanların cebinden çıkmasını
dileyerek, umarım bu ülkede turist olarak gezmek zorunda kalmadan değerlerimizi
en kısa sürede kurtarır. Milli değerlerimize ve toprağımıza sahip çıkalım
diyorum.
‘Birisi ülkede turizm bitti mi? Yok artık turist bir şey kazandırmıyor mu?’ dediğini duyar gibiyim. Daha da önemlisi esnaf bu konuda hangi yolu izleyeceğini şaşırmış durumda.