Tüm siyasi partiler Meclis Üyelerini belirleme aşamasındalar.
Son bir haftadır da üye belirleme de ciddi kavgalar yaşanıyor. Herkes bir nevi
üye olabilmek adına birbiriyle yarışıyor, açıklarını kolluyor.
Sonuçta belirli bir sayı kapsamında üye alımı yapılacak ve
bu listeye girmek çok önemli!
Şimdi gelelim duyulduğunda bomba etkisi yaratan konumuza.
Bir duyum ki aldı başını gidiyor ama ne fena ne fena.
Ve bu duyum öyle bir şey ki vay be dedirtiyor, yok artık
dedirtiyor, bu kadarı da olamamalı dedirtiyor.
Dedirtiyor da dedirtiyor.
Kulislerde dolaşan haberlere göre partilerdeki bazı kişiler,
Meclis Üyesi olabilmek için bir takım paralar ödüyormuş. Hatta üyelikte ilk üç
numaraya girecek isimler çok pahalı ve değerliymiş.
Hatta ve hatta bu isimlerin her basamağın düşüşüne göre bu
fiyatlarda düşüşe geçiyormuş.
Eğer ki bu iddialar doğruysa vay memleketin haline.
Bu insanlar, bu davranışlarıyla nasıl illere, ilçelere
hizmet edecek? Bu insanlar nasıl bulundukları konuma doğru hizmet, doğru
anlayışı getirecek?
Yaşanan kavgaların da nedeni buymuş demek ki. Önemli olan
siyasi rant değil de paranın miktarıymış.
Demek ki para böylesine siyasi kapıların da açılmasına
yarıyormuş.
Benim söylemeye dilim varmıyor ama siyasi konumun da
rüşvetçiliği böyle oluyormuş demek ki.
Kimsenin bunu karşılıklı ödeme olarak değerlendireceğini
düşünmüyorum. Bunlar gönül ile yapılacak işlerse bu tür rüşvetler söz konusu
dahi olmamalı.
Hadi teklif edildi. Başlar bunları doğru bir dille
reddetmeli ve bu sürecin böyle işlemediğini ve işlemeyeceğini anlatmalı.
Ama “Nerdeeee?!” dediğinizi duyar gibiyim. Sanırım para her
zaman her kesime tatlı geliyor.
Bu duyumdan sonra eğer ki doğruysa ortaya çıkacak listelerin şimdiden nasıl olacak büyük bir merakla bekliyoruz.