Cumhuriyet Halk Partisi’nde kurultayla başlayan değişim sürecinin yerel seçimlere yansımalarının nasıl olacağı sorusu, giderek daha çok merak edilir hale geldi.
Kurultaydan Genel Başkan olarak çıkan Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ‘eşbaşkan’ yakıştırmalarının arttığı bir süreç başlatılırken, Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin belediye başkan adaylarının belirlenmesinde etkin olacağı, hatta İstanbul dışında birçok il ve ilçede karar verici pozisyonda olduğu sıkça dillendiriliyor.
İki taraftan da bu konuda net bir açıklama yapmaması iddiaların sürmesine neden olmakta.
CHP Genel Merkezi Türkiye genelinde bazı Büyükşehir, İl, İlçe ve belde başkanlarını açıkladı. Aralarında İstanbul, Ankara, Balıkesir ve Bursa büyükşehir belediye başkanlarının da oldu listede daha önce adı kesin aday olarak duyurulan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun olmaması dikkat çekti.
Çerçioğlu’nun isminin neden açıklanmadığı yönündeki sorulara, ‘Bilmiyorum’ türünden bir yanıt vermesi ise yeni bir tartışmayı alevlendirdi.
Malum, bir kaç gün önce Çerçioğlu’nun adı kulislerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ortaya atılmıştı. Çerçioğlu’nun bu soruya da ‘Haberim Yok’ türünden yanıt vermesi, bu iddiayı daha çok gündeme taşımış oldu.
Çerçioğlu’nun İzmir’den aday gösterileceği, eski Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın da memleketi Aydın’dan Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklanacağı şeklinde bazı gazeteciler açıklamalar yapmaya başladı.
Peki Çerçioğlu ismi neden gündemde?
Öncelikle Aydın’ın Topuklu Efesi’nin neden CHP’nin açıkladığı aday listesinde olmadığının cevabının Genel Merkez tarafından net bir şekilde dile getirilmesi gerekiyor.
Hakkında İzmir’den aday gösterilecek iddiası bulunan Çerçioğlu’nun bu şekilde deyim yerindeyse ortada bırakılması bence hem İzmir kamuoyuna hem de Aydın halkına yapılmış bir saygısızlık.
Hem geçmiş Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu hem de yeni Genel Başkan Özgür Özel, Çerçioğlu’nun Aydın adaylığını açıklamıştı. Hal böyleyken, isminin Ankara, İstanbul’la birlikte duyurulmaması doğru olmadı.
Eğer CHP Genel Merkezi’nin Çerçioğlu ile ilgili başka bir planı varsa, bu İzmir bile olsa, sürecin bu şekilde yürütülmesi partiye artı yazmaz.
İzmir kamuoyunda, mevcut aday adaylarından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin bile ‘ithal aday’ tartışması yaşadığı bir dönemde Aydınlı Çerçioğlu’nun ismi şimdiden CHP’nin İzmir’deki etkin isimlerinin tepkisini çekti bile.
Kaldı ki, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in durumu ile ilgili Genel Başkan Özgür Özel’den ‘olumlu veya olumsuz’ bir değerlendirme yapılmamışken. Anketler, kamuoyu yoklamalarının sonucunun beklendiği söylenmişken. Çerçioğlu isminin ortaya atılmasının sebeplerinin neler olduğunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Çerçioğlu görev yaptığı süre boyunca etkin bir Başkan olarak öne çıktı. Hem parti hem de kamuoyunda sevilen, başarılı bulunan bir isim. Bu nedenle gelecek seçimde de ismi garanti görülenlerden biri. Ancak İzmir’de Çerçioğlu’nun aday gösterilmesinin yaratacağı havanın pek de olumlu olacağını düşünmüyorum.
Değişim söylemiyle yola çıkan CHP Genel Merkezi ve Genel Başkan Özgür Özel’in vakit kaybetmeden bu konuda kesin ve net bir açıklama yapması şart. Aksi halde, yaşanan her tartışma CHP’nin hem İzmir hem de Aydın’daki durumunu aşağılara çekebilir.
İzmir’in kendi iç dinamiklerinin göz ardı edilmemesi gerekiyor. İzmir’de CHP’nin başarısının sadece parti başarısı olarak görülmesi yanlış olur. İzmir’de, demokrasiden, özgürlüklerden, cumhuriyet ve Atatürk’ten vazgeçmeyen, bu nedenle de CHP’ye oy veren büyük ve önemli bir halk kitlesi var. Bunu sadece bir parti başarısı olarak görmemek lazım. Bu İzmirlilik duruşu olarak tanımlamamız gerekiyor. Eğer bu İzmirlilik duruşunun ne düşündüğünü, ne yönde talebi olduğunu görmezseniz hiç beklemediğiniz bir sonuçla karşılaşabilirsiniz.
Burada yapılması gereken İzmir’i, İzmirlileri kısır tartışmalarla yıpratmak yerine, bu tartışmalara son verecek adımların hızla atılması.
İstanbul’da, Ankara’da yaşanmayan adaylık tartışmalarının İzmir üzerinden yürütülmesi doğru değildir.
İzmir’in Türk siyasetindeki yeri ayrıdır. Bu nedenle İzmir’i ulusal kamuoyunda tartışmaya çekmek yerine, İzmir’den Türkiye’ye örnek olacak bir yol çizilmesi gerekmektedir.
Hem aday belirleme sürecinin hem de gösterilecek adayların doğru seçilememesinin riski büyüktür. Aksi halde olası bir İstanbul ve Ankara kaybında ekranlardaki muhalif medyanın ‘Şimdi İzmir’e dönelim’ diyerek CHP seçmenine bir umut aşılama şansı da kalmayacaktır.
Özlemi istemiyoruz