Tam 8 yıldır süren bir iç savaş ve sonrasında oluşan büyük bir keşmekeşten, açık konum Suriye’den bahsediyorum. Çocukların ebeveynlerini kaybettiği, anne ve babaların evlatlarını kaybettiği o kahrolası savaştan bahsediyorum.
Türkiye sınırları içerisinde güvende kalmalarını sağladığımız bu insanlar geldiğinden beri büyük sıkıntılar çekiyoruz. Resmen Ortadoğu’nun tüm yükünü sırtımıza bindirdik. Maddi ve manevi…
Manevi olan yanında ise içimize içimize işleyen Türk halkının vicdanını sızlatan çocuklar oldu. Koca koca eşeklerin yaptıkları konusunda diyeceğim çok şey var! Ama Muhammet’e haksızlık ederim diye şimdilik susuyorum…
Tanıştırayım Muhammet, 11 yaşında! Babasını Suriye’deki savaşta kaybetmiş, geride kalan annesi, kardeşi, dedesi ve dayısıyla Türkiye’ye sığınmışlar.
Muhammet okula gidemiyor!
Ailesinde para kazanabilecek durumda olan tek kişi ise Muhammet.
Çok tatlı, hayat dolu gerçekten… Balık tutarken tanıştım onunla…
Hayatın verdiği yükün altında ezilmiş ama bunlara rağmen isyan etmeden, çocukluğunun verdiği masumlukla balık tutup, sempatiklik yapıyordu. Yanına gittim, “Şuna bak ya! Sanırsın ejderha tutacak ne bu havalar” dedim. Onun üstüne güldü ve konuşmaya başladık. Bir yandan da fotoğraflarını çektik. O sırada fazla rahatsız etmedim, çekildim köşeme. İşime bakarken, benimle fotoğraf çekilmek istedi. Garip ama hoş isteği beni çok mutlu etmişti. Çünkü bir çocuğun sevgisini kazanmak o kadar kolay olmuyor.
Muhammet’in hayatına dair tüm detayları fotoğraf çekildikten sonra öğrendim.
Muhammet’e ‘okul’ dedim. ‘Kimliğim bile yok’ dedi.
‘Baba’ dedim. ‘Öldü’ dedi
‘Annen’ dedim. ‘Bedensel engeli var’ dedi.
‘Kardeşlerin’ dedim. ‘Onlar annemle ilgileniyorlar’ dedi.
‘Nasıl geçiniyorsunuz’ dedim. ‘Acıktıklarında balık tutuyorum, bazı zamanlar da mendil alıp, satıyorum’ dedi.
Savaş, kötülük ve bunlar gibi tüm olumsuzluklar; sevginin, iyinin, barışın hiç olmamasından kaynaklı! Ondan dolayı diyorum, ne kadar medeni olursanız olun doymak bilmeyen hırslarınız sizleri Taş Devri’nden kalma yapmaktan öteye gitmiyor.
İşin özeti homosapiens yaptı yine yapacağını… Tarih öncesinde ne iseler şimdi de aynılar… Eline fırsat geçiren, alıp yakıp yıkıp yok ediyor!
Gücü olan savaşı bitirsin!