Son yıllarda Türkiye sokakları tehlike ile dolmaya başladı. Eskiden gecenin bir yarısı bile evimize dönerken kaygı yaşamaz, evlerimizin kapılarını kilitlemezdik. İstanbul’da gün ortasında samuray kılıcıyla öldürülen genç kız, mültecilerin bıçakladığı genç, sapıkların taciz ettiği insanlar bu tür haberlerin olmadığı gün yok gibi... Ve hepimiz sokağa çıkarken eve sağlam dönecek miyiz sorusunu soruyoruz. Bunun dışında hayvan severler nedeniyle pek konuşulmayan, dokunulmazlığı olan bir başka konu ise saldırgan sokak hayvanları, köpek çeteleri…
Öncelikle kafamdaki deli sorular var, sizde de var mı?
Eskiden evde hayvan besleyenler ya da mahallesindeki hayvanları doyuranlar, yemek artıklarını verirdi. Şimdi bir mama furyası başladı. Eline mama alan sokakta hayvanları besliyor. Mamaların içinde ne var bilmiyorum ama kediler artık sadece martta gebe kalmıyor, yılda üç kez doğurmaya başladı.
Sokaklarda kedilerle martıların mama kavgasında doğanın dengesini nasıl bozduk diye düşünüyorum. Balıkçıl martılar, mama ile hazıra alışmış bile… Köpekler hızla çoğalıyor. Belediyeler kulaklarına bir işaret koyup sokaklara bırakıyor. Hayvan barınaklarının ne kadar kötü olduğu ile ilgili algı operasyonları yapılıp hayvanlar sanki sokakta daha konforluymuş havası yaratılıyor.
Yemek için çaba harcamayan hayvanlar daha saldırganlaşıyor ve sokakta insanlara saldırıyor. Haftada bir gün bir çocuğun köpeklerin saldırısıyla yaralanıp öldüğü haberleri normalleşirken bazı hayvanseverler bu saldırgan hayvanları koruyup insanları yok sayıyor.
Öncelikle bu mamaların içeriğini merak ediyorum; Aşırı üreme, sürüleşme ve saldırganlaşma... Bir başka konu ise dünyadaki pandemilerin hep hayvanlarla başlayıp insanları öldürdüğü gerçeğini tarih boyunca gördük. Günümüzde ise salgın filmini izlediğimden beri son pandeminin bile biyolojik savaşın bir cephesi olduğunu düşünüyorum.
Bu sorular kafamda dolaşırken Bill Gates yeni bir salgının kapıda olduğunun adeta müjdesini! veriyor. Ukrayna’da ABD’nin biyoloji laboratuarları bombalandı ve mikroplar saçıldı. Serseri mayınlar gibi bunlarda kuzeyden ülkemize girerse bu sokak hayvanları aracılığıyla evlerimize kadar girecek mi? Aşı karşıtları bize çip takacaklar diye düşünmek yerine acaba bu sokak hayvanlarının ne gibi tehlike taşıdığına kafa yoruyor mu?
Avrupa’da Amerika’da sokakta hayvan göremezsiniz. Çünkü hayvanların nüfus cüzdanı vardır. Sahibi çocuğunun hevesi geçince sokağa bırakamaz. Bazı ülkelerde barınaklara bırakılan hayvanlar 15 gün içinde sahiplenilmezse uyutulur. Kendi ülkelerinde hayvan hakları sorununu da böyle çözmüşler. Bizde ülkemizde acilen hayvan hakları konusunda kanuni düzenlemelere gitmeliyiz.
Yıllar önce internette dolaşan bir belediyeyi arayan yaşlı amca “evladım sabah namazına giderken köpekler saldırıyor gidemiyoruz” demişti. Karşısındaki görevli “Amcacım biz o hayvanları kısırlaştırdık” yanıtına amca manidar bir cevap vermişti. Bugün tehlike daha da büyüdü. Büyüyor görmüyoruz. Evimizden biri zarar gördüğünde mi duyarlı olacağız?
Evet hatırlıyorum,Tavşanlı’dan bir amca kifsaflı bir cevap vermişti .. Önemli bir konuya değinmişsiniz .. Güzelyalı maalesef köpek pisliğinden geçilmiyor ..
Teşekkür ederiz Türkân Hocam, sessiz çoğunluğun, sağduyunun sesi oldunuz. Ne yazık ki değerli dostlarımız, sözde hayvansever gruplarının şirretliği ve tehditleri karşısında sinmiş durumda. A. Hakan gibi vicdanı kararmışlar; dolaştırılması suç o*** vahşi köpekleri bile savunurken, onların parçaladığı yavrularımız için kılını kıpırdatmıyor!