Netflix’de dün akşam Yıldız Kenter’in hayatını anlatan belgeseli bir solukta izledim. Cumhuriyetin kültür devriminin hikayesi arka planı kaplıyordu. Yıldız Kenter’in sanatla kucaklaşmasında açılan ilk kapılardan biri Ankara Halkevi Tiyatro Şubesi idi. Halkevleri, Demokrat Parti tarafından kapatılıncaya kadar bu milleti her yönden besleyen Cumhuriyetin temel kurumlarından biriydi. Bu ülkenin insanları sahipsiz olmadıklarını ya da yalnız kaldıklarında kapılarını açan Halkevleri olduğunu bilirdi. Devletin büyüklüğü despotluğunda değil halkını kucaklamasındaydı. Aynı hissi Müslüm Gürses’in hayatını anlatan filmi izlerken de hissetmiştim. Adana’daki o sahipsiz çocuk kendisini Halkevi binasının kapısında bulduğu ve oraya kaçtığı gün kendisini bulacaktı. Sivas Halkevi’nin sıcaklığı olmasa Aşık Veysel’i Türkiye tanıyabilir miydi? Biz önce Cumhuriyetin sıcacık kurumlarını kaybettik, sonra o çocuklar sahipsiz kaldı. Sıcak yuva diye gittikleri yerlerde sahipsizlikleri yüzlerine vuruldu.
Yıldız Kenter’in Türk tiyatrosuna katkılarını izlerken başarının tesadüf olmadığını ve hayatını adamak olduğunu bir kez daha görüyorsunuz. Belgesel izleyen gençlere Yıldız Kenter rol model olacaktır. Bu arada öğrencileri ile yapılan röportajlarda ne çok sanatçıya yıldız tozu serptiğini ve öğrencilerinin Kenter’i anlatırken gözlerindeki ışıltıyı görmek bir eğitimcinin izi öğrencileriyle bıraktığını hatırlattı. ‘Caniko’ dediği öğrencilerine hitabı belgesele ismini vermiş.
Bir kadın, bir insan, bir sanatçının Türkiye tarihi içindeki paralel yükseliş ve yorgunluklarını görüyorsunuz. Kenter Tiyatrosu’nun kulisinden sahnesine her köşesini izliyorsunuz. Yıldız Kenter ile başlayan belgesel öğrencisi Demet Evgar ile bitiyor. “Kenter Tiyatrosu satılığa çıkmıştı. Ya AVM ya da gökdelen yapılacaktı. Çok üzgündük. Ben gidip Ekrem Başkan’la konuşalım dedim. Arkadaşlar ne olur ki dediler. Gittim durumu anlattım. Ekrem Başkan haberim yoktu dedi. Ve bina kurtuldu” diyor. İstanbul’un kültür tarihinin tiyatro tarihinin bir simge yapısı duyarlı bir yerel yöneticinin desteğiyle kurtulmuştu. Sonuç olarak hepimiz kendi işlerimizi özenle yaptığımızda hayat daha güzelleşiyor gençlere daha güzel bir Türkiye bırakma umudum artıyor.