Uğur Mumcu’yu arabasına koydukları bombayla paramparça edip öldürdüler.. Uğurlar ölmez dedik. Medyada kaç tane Uğur Mumcu gibi cesur kalem kaldı? Kaçına sahip çıkıyoruz?
Bahriye Üçok ilahiyat doçentiydi. 12 Eylül sonrası nereden çıktı bu türban dedi. Din konusunda çalışmalar yapmış bir akademisyen olarak İslam dininde kadının konumunu, örtünmeyi açıkladı. Evine gönderilen bombalı paketle öldürüldü. Türkiye laiktir laik kalacak sloganları attık. Türkiye laik mi? Yoksa bugünlere layik mi? iktidarı muhalefeti kadınların başörtüsü konusunda birbiriyle yarışıyor. Kadınların derdi türban değil, hepimiz varolabilme, kabul görebilme mücadelesindeyiz..
Ahmet Taner Kışlalı öldürüldü. Artık bu kadar ılımlısı bile öldürülüyorsa susalım dedi Atatürkçüler .Sustukça sıra onlara geldi.
Ülkenin gidişatından endişelenen Türk Hukuk Kurumu Başkanı, hukukçu Muammer Aksoy Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu. Amacı ülkede Atatürkçüyüm diyen Atatürk’ü seven ama bilmeyenlere öğretmek anlatmaktı. Çünkü sevmek, anmak yetmiyordu. Anlamak lazımdı. Ülkenin geldiği noktada o dönemde insanlar akın akın derneğe üye oldular. Avrupa Birliği raportörleri Türkiye’de iki derneği sakıncalı görüyordu.!!! Biri Atatürkçü Düşünce Derneği Diğeri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği idi. Muammer Aksoy’da öldürüldü. Bugün Dünya Cüzzam Günü Türkiye’de cüzzamı bitiren Türkan Saylan kafalardaki cüzzamı bitiremedi. O’nu öldürmediler. Daha beterini yaptılar. İftiralar attılar.
Z kuşağı siz bilmezsiniz bu ülkede bir dönem gazeteciler, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanları ecelleriyle ölemez öldürülürlerdi.
Artık Atatürkçüler öldürülmüyor. Çünkü kimse Atatürkçüleri tehdit olarak algılamıyor. Muammer Aksoy öldürüldü. Çünkü hem geniş kitlelere Atatürk öğretilmeye başlamıştı. Hem de hem iktidarı hem muhalefeti cumhuriyet rayından çıkar gibi olursa rotaya sokacak güce sahipti. Emperyalizm o dönemde işbirlikçileri aracılığıyla “Lozan Antlaşması 100 yıllıktır. Son kullanma tarihi var” diyecek olsa herkes güler üstüne Lozan’ın maddelerini sayardı. Bugün ise Atatürkçüyüm diyenler bile “Lozan’ın 100. Yılı bahçemde petrol buldum.” Espirileri ile karşı devrimcilerin cehennemlerine odun taşıyor… Atatürkçü Düşünce Dernekleri adeta emekliler lokali gibi gençlerin ihtiyaçlarından, yaşadıkları zorluklarından çok uzaklaştılar.
Yine de her şehirdeki tabelaları moral güç oluşturuyor. Atatürk’ün kurduğu partide 6 ok’u sayamayacakların sayısı Deniz Baykal’ın üç oku atalım demesinden sonra epey arttı. Artık onlarda ingiltere’deki bankerlerle görüşüp sıkışınca türbana sarılıyor… Açıkçası bu ülkede artık ya Atatürkçülerin sayısı azaldı. Ya tehdit değiller. Ya da 19 Mayıs’ta yeniden doğacaklar. Ben de bir Kemal’i bekliyorum. Mustafa Kemal Atatürk… Çünkü mazlum millelere ve Türkiye’ye yeniden Atatürkçü düşünce lazım…