İki gündür İzmir olarak Buca metrosunu konuşuyoruz.
Neden yapılamadı?
Kim yapmak istedi, kim engelledi?
Kimin bu işte kabahati ne kadar?
İzmir’in nüfus bakımından en büyük ilçesi
Nüfusu 500 bin civarında
İzmir’in en büyük ikinci üniversitesine ev sahipliği yapıyor
Ama yıl olmuş 2019 hala Buca’nın bir metrosu yok.
Ortada çok ciddi bir kabahat olduğu zaten belli!
Buca metrosu ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki gün bir kez daha isyan etti!
Basına servis ettiği bültende İzmir Büyükşehir Belediyesinin kendi kaynakları ile yapacağı projenin tam 1,5 yıldır Ankara’da imza için beklediğini duyurdu.
Konu haber olarak bir çok mecradan İzmirli ile buluştu.
Aynı günün akşamı ise İzmir Büyükşehir Belediyesinin meclis toplantısı vardı.
Burada da aynı şikayeti belgelerle ortaya koyan bir sunum yapıldı.
Tabi Ak Parti Grubu hemen yerinden fırladı, ‘olamaz efendim’ dediler.
Mealen ‘Siz hükümeti suçluyorsunuz ama hükümet suçlu olamaz’ dediler.
Ancak bunu ifade etmeye çalışırken de aslında suçu üstlendiler.
Zira Ak Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, öyle yada böyle tam 9 yıldır hükümet onayı bekleyen Buca Metro Projesi için öyle mazeretler anlattı ki, gerçekten inanmak zor.
Özetle dedi ki, siz başvurularınızı yanlış kurumlara yapmış olabilirsiniz, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünden talep ettiğiniz arazi, belki DEU’ye ait değildir, belki yazışmalarınız hatalıdır vs vs vs…
Bence Ak Parti Grubu İzmir’in hayati sorunlarına karşı bu kadar lakayt olmamalıydı.
Her şeyden önce onlarca kez gündeme gelen bu konuda teknik detayları biliyor olmalıydı…
Biraz daha ötesine geçiyorum;
Ak Parti en başından beri İzmir’in tartışma götürmeyen hayati projelerine karşı daha samimi olmalıydı.
Projelerin hayata geçirilmesi için illa Binali Beyin Büyükşehir Belediye Başkanı olması beklenmemeliydi.
İlla İzmir’in Ak Partiye oy vermesini gizli şart olarak görmemeliydi.
Zira merkezi hükümet de yapsa yerel yönetim de yapsa yatırımın bedeli kamu bütçesinden sağlanıyor ve o kamu bütçesi de bizzat millete aittir.
Yani halkındır ve halk arasında hiçbir şekilde ayrımcılık yapmaya hiç kimsenin hakkı yok.
Benzetme biraz sevimsiz olabilir ama peyniri gösterip fareyi delikten çıkarmak gibi bir komikliğe düşülmemeli…
Dosyaya hakim olan herkes biliyor ki, hükümet 2010 yılında büyükşehirlerdeki toplu ulaşım projelerinin daha hızlı yürümesi için bazı metro projelerini üstleneceğini açıkladı ve üstlendi de…
Ama işte İzmir’de ona güvenerek dedi ki “Ben kendi öz kaynaklarımla Hatay – Üçyol metrosunu yapıyorum, hattı Bornova ucundan da uzatıyorum. Mümkünse Buca-Üçkuyular metro hattını hükümet yapsın.
Demez olaymış. Belki bugüne kadar on kez yapılabilecek olan o metro hattını hükümet üstlenmedi…
Keşke üstlenmeyeceğim diyerek ilk günden topu yeniden İzmir Büyükşehir Belediyesinin kucağına atsaydı.
2015 yılına kadar ne yapacağım dedi, ne de yapmayacağım dedi. 2015 yılından sonra ‘sanki yapacağım’ der gibi oldu. Buca 2 yıl daha kaybetti. Sonra nihayet 2017 yılında ‘ya biz düşündük taşındık ama yapmayacağız, bu işin sizin ellerinizden öper’ dediler.
7 yıl sonra bu net cevabı alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, projesini yaptı, bütün hazırlıkları tamamladı, dedi ki, her belediye gibi ben de dış kredi ile bunu finanse edeceğim, hükümet bunu yatırım programına alsın, kredinin önü açılsın…
İşte bizim iki gündür tartıştığımız kısım bu son yazdığım cümledeki kısım. Büyükşehir diyor ki, krediyi ben bulacağım ben ödeyeceğim, hükümet olarak senin bunu sadece yatırım programına alman lazım. Ama cevap yok.
Beklenen ise sadece bir imza…
Peki varsayalım, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi çok haksız, çok yanlı, algı yapıyor, İzmir’de tribüne oynuyor.
Grup Başkanvekili Hızal’ın savunma sözcükleri ile başlıyorum.
Velev ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi yanlış kuruma veya yanlış kişiye başvurdu veya yanlış ve eksik belge ile başvurdu. Devletin milyar dolarlarını harcama yetkisini elinde bulunduran bu kuruluşlar, anında şu dönüşü yapmazlar mı;
“Sayın İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilgili başvurunuz idaremizin yetki ve sorumluluk alanı dışındadır, lütfen başvurunuzu X kurumuna yapınız.”
Ya da, “Sayın İzmir Büyükşehir Belediyesi, başvurunuzun işleme alınması için şu şu şu belgeler eksiktir, lütfen dosyanızı tamamlayarak yeniden başvurunuz”…
Allah aşkına 9 yıldır bir şekilde Ankara’da bekleyen bir dosya için böyle uyduruk bahaneler ileri sürülebilir mi?
İnsanın aklı ile dalga mı geçiyorsunuz, diye sormazlar mı!
Ak Parti Grubunun bir itirazı daha olmuştu?
Neye itiraz ettiler dersiniz?
Bu bilgileri içeren dosya neden önce bize verilmedi de basına servis edildi.
İnsana ‘insaf’ derler… Bu konu 9 yıldır İzmir’in kangren olan bir konusu, kaç kez İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Ak Parti İzmir İl Başkanlığı arasında kara kaplı dosyalar içinde gitti geldi, kaç kez basında yazıldı çizildi.
Hatta Ak Partili eski İl Başkanı Aydın Şengül tarafından bir şov havasında eski Başkan Aziz Kocaoğlu koluna girilerek Ankara’ya götürüldü, Bakanlık Bakanlık gezdirildi.
Bütün bunlara rağmen ‘ama biz dosyayı önceden görseydik, daha akılcı savunmalarda bulunabilirdik’ kıvamı bence hiç olmadı.
Neyse, bana göre Türkiye’de yüzlerce büyük projenin ve hizmetin mimarı olan Ak Parti hükümetleri, İzmir’de gerçekten samimiyet testini geçemediler.
Bunun suçu kimdedir ben bilemem…
Mesela şunun cevabını hep merak etmişimdir;
Binali Bey, 2014 seçimlerinden önce şatafatlı törenlerle açıkladığı 35 projenin 25 tanesini seçimi kaybettikten sonraki 5 yılda hayata geçirmiş olsaydı, İzmirli de bunu görmüş olsaydı, 2019 seçimlerinde aday olan Nihat Zeybekçi yüzde kaç oy alırdı???