Partilerin aday belirlerken, ön seçim veya temayül yöntemini tercih etmesi, parti içi demokrasinin en önemli göstergesidir.
Malum, birçok vekilin talebine rağmen Cumhuriyet Halk Partisi 14 Mayıs genel seçimleri için bir ön seçime gitmedi. CHP’nin bu noktadaki gerekçesi ise seçime kalan kısıtlı sürede örgütün enerjisini iç rekabete harcamamak…
Ancak, doğrusu ben ön seçim veya temayül yoklamasının parti örgütlerinde heyecan ve motivasyonu arttırdığına inananlardanım.
Parti üyelerinin seçimi ile oluşacak milletvekilleri listeleri, tabandan daha samimi bir destek görecektir. Kaldı ki parti içinde rekabetin eşit ve adil olması, yeni liderlerin yetiştirilmesi anlamında da büyük fayda sağlayacaktır.
Bu bağlamda baktığımızda CHP önseçim yapmayı tercih etmezken, Ak Parti ile İYİ Parti ön seçim anlamına gelebilecek temayül yoklaması ile üyelerin görüşlerine başvurdu.
Ancak iki partinin yaptığı temayül yoklaması arasında ciddi bir fark vardı. Ak Parti sadece Halkapınar Kapalı Spor Salonunda sandıkları kurarak İzmir merkez ve 30 ilçeden üyelerin tercihlerini öğrenmeye çalıştı.
Ancak, Ak Parti’nin temayül yoklamasını ön seçimden uzaklaştıran şey, temayül sonuçlarının oylamanın yapıldığı yerde sayılıp, açıklanmaması oldu. Ak Partinin yıllardır bu şekilde yaptığı temayül yoklaması yapmasının teşkilatlarından da eleştiri aldığı biliniyor.
Ancak bu yıl ilk kez İYİ Parti gerçek anlamda bir temayül yoklaması yaptı. Üstelik partililerin temayüle geniş anlamda katılım sağlaması için sandıklar sadece İzmir’e kurulmadı. Bergama, Ödemiş ile birlikte İzmir merkez de de Kültürpark içinde yer alan Celal Atik Spor Salonu ile Bayraklı’daki Havuz Tesislerinde sandıklar kuruldu.
Tahmini 20 bini aşkın İYİ Partili, bu bölgelerde sandığa giderek oy kullandı. Zaman zaman gerginlikler yaşansa da akşam saatlerinde sandıklar tek tek açıldı, oylar tek tek sayıldı ve parti üyeleri hangi milletvekili aday adayına kaça oy vermiş, bunlar listelendi.
Dolayısıyla her aday adayı parti üyeleri nezdindeki ederini bir anlamda gördü. İYİ Parti’nin temayül yoklamasını parti içi demokrasi yaklaştıran diğer bir özelliği ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, temayül yoklaması sonuçlarını listelere olduğu gibi yansıtacağını söylemesi oldu.
Elbette İYİ Partili üyelerle bazı aday adaylarının eleştirileri de vardı. Bu eleştiriler çoğunlukla güçlü olan veya parti içinde önemli görevler üstlenen aday adaylarının temayül yoklaması için kendi taraftarlarını sandık bölgelerine taşıyarak avantaj yakalaması iddiası şeklinde oldu.
Ancak, ön seçim veya temayül yapmamaktansa İYİ Partinin yaptığı bu temayül yoklaması parti içi demokrasinin işlemesi için çok önemli bir adımdır.
Bu şekildeki temayül yoklamasının parti içinde kurumsallaşması, her seçimden önce bir aday belirleme yöntemine dönüşmesi, temayül yoklamasının kalitesini ve parti üyelerinin görüşlerini daha iyi yansıtma performansını da iyileştirecektir.
Malum, demokrasi zor bir sınavdır, öyle iki günde hayat bulmuyor.
Hatta edindiğim bilgilere göre İYİ Parti Genel Merkezi, aday adaylarıyla yapacağı mülakatta oy taşıma işini abartmış isimleri tespit ederse bunu elemeye, önlemeye yönelik de bir filtre oluşturacağı şeklinde…
Temayül yoklamasının bir diğer avantajı ise buradan aldığı destekle aday listesine girecek isimlere olacak. Bu isimler parti tabanından aldıkları gücün farkında olacakları için daha özgür, daha özgüvenli ve daha nitelikli bir siyaseti ortaya koyabileceklerdir.
İYİ Partinin parti içi demokrasi denemesi bence hiç de fena değildi, darısı tüm partilerin başına…