Tire Süt Kooperatifi, son 20 yılın en çok gündemde olan markalarından biri… Türkiye’de kooperatifçiliğin makus talihini değiştiren marka da desek abartı olmaz.
Zira ülkemizin son 40-50 yılına baktığınızda kooperatiflerle ilgili çok da olumlu habere rastlamazsınız.
Ülkenin hemen hemen her köşesinde 10’larcası bulunan, ancak ne kendine ne de üyelerine gram katkısı olmayan ülke geneli için söylersek, yüzbinlerce kooperatif… Sulaması, tarımsalı, sütü, eti vesairesi, bugüne kadar tabela kooperatifi olarak kalmayı seçse de Tire Süt’ler de her zaman bir umut ışığı olarak var olacaktır.
Bize uzak olduğu için başarısını geç duyduklarımız varsa, haklarını helal etsinler ama bu makus talihi değiştiren ilk kooperatif Tire Süt oldu… Tire’nin adı süt ama aslında tarımsal ve hayvansal üretime ilişkin neredeyse üretmediği şey yok…
Tabi mesele sadece üretmek değil. Tire Süt hem üretti hem ürettiğini marka yaptı hem de markasıyla tüketici arasında inanılmaz bir güven oluşturdu.
En azından İzmir olarak kooperatiflerin tabeladan ibaret olmadığını belki de ilk olarak bize Tire Süt fark ettirdi.
Tire Süt’ün İzmir’in hatta zamanla da Türkiye’nin sınırlarını aşarak yayılan başarısı, kooperatiflere yeni bir kulvar açarken, insanların da bu kurumlara bakışını değiştirdi.
Tabi geri dönüp baktığımızda artık çiftçinin, emekçinin alın terini kazanca dönüştüren bir çok başarılı kooperatifimiz var. Giderek markalaşan, büyüyen, üyelerini hem haksız rekabet koşullarından koruyup kollayan hem de ürettiği ürünü değerinde pazara sunan; artık belki onlarca hatta yüzlerce kooperatiften söz edebiliyoruz.
Ama Tire Süt, bu konuda bir deniz feneri gibi diğer kooperatiflerin de yolunu aydınlatan öncü kurumlardan biri oldu.
Bütün bunlardan sonradır ki, artık Türkiye tarımının kalkınması ve ülkemizin bu ekonomik çıkmazlarına da çare olması için tarıma bir umut olarak bakabiliyoruz.
Bakmalıyız da… Zira bu ülkenin bütün dünya ile boy ölçüşebileceği en güçlü yanı tarım olmaya devam edecek.
Elektrik faturasını ödeyemediği için su borcunu ödeyemediği için icralık olan onlarca, yüzlerce kooperatif hikayelerini okumuş yazmış biri olarak, bugün ihracat yapan, büyük zincir marketlerin raflarını ürünleriyle dolduran kooperatiflerimizi görmek elbette beni de gururlandırıyor.
İşte kooperatifçiliğin makus talihini değiştiren ya da değiştirenlerden biri olan Tire Süt’te Çarşamba günü bir genel kurul var…
Bütün bu başarı hikayelerinin hepsinde geminin dümeninde olan Mahmut Eskiyörük, İlçe Tarım Müdürlüğü eski çalışanı olan Osman Öztürk ile seçim yarışına girecek…
Umarım bu sadece bir demokrasi yarışı olur da bu kadar büyük bir emekle bugünlere gelmiş, ülkemizin tarımı için umut ışığı yakmış bir kurumun ‘tamam mı devam mı’ seçimi olmaz.
Zira, başarılı kurumların talibi çok olur ama o başarının nasıl sürdürüleceğini hele hele nasıl daha fazla büyütüleceğini bilen çok az insan olur.
Seçim sonucu ne olursa olsun, Tire Süt’ü, Türkiye ve dünya markası yapan Başkan Mahmut Eskiyörük’ün hakkı ödenmez…
Bundan daha da önemlisi ise Türkiye’yi dünyaya muhtaç etmeyecek bir tarımsal üretim için umarım daha yüzlerce, hatta binlerce Tire Süt’ümüz olur, zira pandemi gıdanın ne denli stratejik bir alan olduğunu hepimize göstermekle kalmadı, yaşattı da…