İzmir, epey zamandır yıkılan Buca Cezaevi alanının ne şekilde kullanılacağını tartışıyor. Bu tartışmalar muhtemelen 2024 yerel seçimlerine kadar da kentin ana gündemlerinden biri olmaya devam edecek.
Arazisinin ne olacağına gelmeden önce de uzun süre Buca Cezaevinin yıkım süreci İzmir’in gündemini meşgul etmişti. Yani 2019 yerel seçimlerinden bugüne Buca Cezaevi, aslında kentin gündeminden hiç düşmedi.
Kamuoyunun da takip ettiği üzere yıkılan cezaevinin yerine ne yapılacağına dair tartışma Ak Parti ile CHP’yi karşı karşıya getirdi. Tartışmanın tonu ise giderek sertleşiyor.
Ak Parti ile CHP’nin dışında İzmir’deki oda ve meslek kuruluşları da tartışmaya dahil oldu. Hatta diğer siyasi partiler de açık ve net bir şekilde bu tartışma içinde kendilerine bir taraf seçtiler.
Ancak Ak Parti veya CHP safında yer alıp kavgaya tutuşmak kolay. Zira siyasi rekabet içinde herkes kendisini kusursuz kabul edip, karşı tarafı ise tam kusurlu ilan edebiliyor.
Burada zor olan ise bu sert kavgaya rağmen Bucalı olmak veya Bucalı’dan yana olmaktır. Daha da zor olanı ise bu sert kavganın içinde işi sürdürmek, yol almaktır.
İşte bu noktada Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ı gerçekten tebrik etmek lazım. Çünkü en zor konumda bulunmasına rağmen, süreci çok iyi yönetiyor.
CHP ile birlikte isyan bayrağı kaldırsa Ak Parti, süreci tıkayacak ve Bucalı’nın neredeyse 40 yıldır kurtulmak istediği cezaevi, bir utanç abidesi olarak Buca’nın kalbinde bir hançer gibi durmaya devam edecekti.
Yok, ‘yeter ki bu iş olsun, yürüsün’ diyerek, partisine karşı bir pozisyon alsa, bu kez de CHP içindeki iç muhalefet onu iki günde istenmeyen başkan ilan edecek, Erhan Başkan’a türlü karalar çalacaktı…
Erhan Kılıç, daha göreve gelir gelmez, Buca Cezaevi’nin yıkılması için çok net bir duruş ortaya koydu. Buca’nın yararını gözeterek, gelebilecek birçok eleştiriye rağmen, Ak Partinin kurmayları ile birlikte Ankara’da üst düzey toplantılara katıldı. Sürecin önünü açacak her türlü kolaylığı hükümetin önüne serdi.
Hiç engelleyen, yavaşlatan, ayak süren taraf olmadı. Hep çözümden yana durdu. Ak Partinin yıllardır sözünü verdiği Buca Cezaevini yıkıp kaldırma projesi işte böyle bir duruşla hızlandı ve gereceğe dönüştü.
Nihayetinde istediğiniz kadar tartışın Buca Cezaevinin yıkılması tarihi bir başarıdır. Yıkım sürecinde de yerel yönetim olarak hep kolaylaştırıcı rol üstlendi.
Oysa Erhan Kılıç, siyasi amaçlı muhalif rüzgarlara kendini kaptırsaydı biz bugün halen Buca Cezaevi ucubesinin önünden geçip, ‘acaba bir gün yıkılır mı’ diye iç geçiriyor olurduk.