Gündem, zamlar… Elektriği, doğalgazı, benzini, motorini, gıdası…
Her şeyin fiyatı almış başını gidiyor. Malum adı enflasyon bunun… Görünürde hiç kimsenin sevmediği ama bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin bir türlü kurtulamadığı, müzmin bela…
Bu enflasyon denilen bela; dün bir liraya aldığımız bir yumurtaya bugün 3 lira ödememizdir.
Diyeceksiniz, dolar kuru arttı, başta enerji olmak üzere girdisi ithal olan tüm ürünlere zam geldi. Bu durum da bütün sektörleri tetikledi…
Artık hiçbirimiz, hangi ürünün gerçek anlamda maliyeti ne kadar etkilendi bilmiyoruz. Öyle ya… Böyle enflasyonist bir ortamda, zam yapmak herkesin hakkı…
Binlerce kalem üründen söz ediyoruz, öyle 5-10 tane ürün değil ki tek tek bakıp, maliyetlerindeki artışları inceleyelim… O yüzden de hiçbirimiz, yüzde 50-100-200 hatta bazı ürünlerde yüzde 300’ü bulan zamların, ne oranda hakkaniyetli ve gerçekten girdi maliyetlerindeki artışlardan kaynaklandığını bilemiyoruz… Bilmeye de imkan yok.
Peki, fiyatı artan her bir ürünün girdi maliyetlerinde ne kadar artış olduğunu biliyor muyuz?
Hayır… Onu da bilemiyoruz. Yani girdileri yüzde 40 arttı da ürüne yüzde 50 mi, yüzde 100 mü zam yapıldı, onu da bilemiyoruz.
Nihayetinde ne vatandaş olarak ne de gazeteciler olarak, bunları tek tek bulup ortaya koyma imkanımız yok maalesef….
Dedik ya enflasyon canavarı bir kere şahlandı, artık hiçbir şeyden sorgu sual olmaz…
Kim ne yaparsa, kim kaça satarsa, ‘hakkıdır’ deyip geçiyoruz.
Aslında enflasyon, ekonomistlerin tanımlamasının da çok ötesinde, fakir halkları fakir bırakmanın, fakir tutmanın en büyük aracıdır.
Yani bir ülkede alt ve orta gelir grubu varlık biriktirmeye, tasarruf etmeye veya bir şekilde mal-mülk sahibi olmaya başladıysa… Muktedirlerle, baronlar hemen işe koyuluyor...
Bana sorarsanız, enflasyon devasa bir hortumdur.
Bir kere hortum büyümeye başladı mı, en fakirden başlayarak; sırasıyla orta ve üst gelir grubuna kadar bulabildiği tüm varlığı, birikimi, malı, mülkü koparıp alıyor. Koparıp alırken, en fakirin her şeyini, orta gelirlinin varlıklarının bir bölümünü, zenginin ise çok az varlığını alıyor.
Sonra elbette bu hortum, aldıklarını ebediyen havada tutmuyor. Bu sefer koparıp aldıklarını yine sırasıyla dağıtmaya başlıyor… Ancak dağıtırken, aslan payını en zengine, sonra az bir miktarını orta gelir grubuna veriyor ancak maalesef alt gelir grubuna hiçbir şey kalmıyor.
Yani özetle enflasyon, bir milletin birikimlerini yasal gibi görünen bir hortumlama yöntemiyle fakirden zengine doğru aktaran bir sistemdir. Tabi bizim gibi ithalata bağımlı ekonomilerde maalesef o hortum, koparıp aldığı birikimlerin, mal ve mülklerin en büyük bölümünü yurt dışındaki baronlara ve ülkelere devrediyor. Elbette ülke içindeki zengin ve muktedir kesim de payına düşeni alıyor.
Dolayısıyla bu enflasyon hortumunu başlatanlar, bunu çok bilinci olarak yapıyor. Hortum bittiğinde, fakir yeniden ekmeğe muhtaç, bir üst tabaka, karın tokluğuna şükreder duruma geliyor.
Üst gelir grubu ile muktedir kesim ise zaten enflasyon hortumuna karşı korunacak finansal sistemlere sahip ve bu hortum durduğunda malını, mülkünü mutlaka gücüne göre katlamış oluyor.
Eğer bu böyle değilse, benim dün 1 liraya aldığım yumurtaya, bugün verdiğim 3 liranın, 2 lirası kime gidiyor?
Tavuğu besleyen, bana gelmedi diyor, yumurtayı alıp pazara getiren de ‘yemin billah ediyor’ bana gelmedi diyor.
Öyleyse bu enflasyon hortumu, bizim bir yumurtaya fazladan verdiğimiz 2 lirayı, birilerinin cebine taşıyor. O yüzden de herkes şikayet de etse, ‘öcü’ de dese, enflasyon üzerine her zaman gizli bir uzlaşı vardır.
Yani özetin özeti;
Enflasyon; varlık ve zenginliğin yasal yollardan aşağıdan yukarıya, fakirden zengine aktarılması işlemidir. Yani hortum başladığında cebinde bulunan 3 liranın, hortum durduğunda şanslıysan 2 lirası, en alt gelir grubundaysan tamamı artık başkalarının cebindedir.
Artık eskiden bir liraya aldığın yumurtayı bile alacak paran kalmamıştır. Dolayısıyla gelecekle ilgili hayallerin ve umutların da uçmuştur. Artık, yumurtayla yetinmeyip, tavuk almayı, çiftlik kurmayı falan bir 10 sene unutman gerekecek…
Bilmem anlatabildim mi?
Şu andaki durum tam da böyle açık***abilirdi, güzel bir analiz olmuş