Dünya tarihinde büyük salgın hastalıklar yok değil.
Belki geçmişin yetersiz tıbbi olanakları nedeniyle şimdikin on, yüz, bin katı ölüme yol açan salgınlar da oldu.
Ancak 21. Yüzılın vebası corona virüs çok farklı… Aslında farklı olan virüs değil, dünya artık eski dünya değil.
Günümüzün dünyası çok hareketli, insanları bir yerde, bir ülkede bir bölgede bir saniye dahi sabit tutmak imkansız.
İşte böylesine hareketli bir dünyanın ilk büyük sınavı bu corona virüs salgını oldu. Çünkü artık herhangi bir salgın, günler içinde bütün dünyayı tehdit eder hale geliyor.
Dünya ülkeleri; bu modern çağın ilk salgınına biraz hazırlıksız yakalandılar.
Hala da etkili çözümler bulunabilmiş değil.
Her ülkede can yakıcı rakamlar açıklanıyor.
İtalya örneğinde olduğu gibi ya da Çin, İran, Fransa, İspanya, ABD veya Türkiye’de her gün açıklanan rakamlar gibi…
Bütün dünya anladı ki bu salgından kaçış yok!
Ancak, biliyoruz ki bizim ülkemiz gibi tüm dünya ülkeleri de bu korkunç salgınla baş edecek, eninde sonunda bu ölümcül virüse dur diyecekler.
Yarın ilk etkili aşının yada ilk etkili ilacın bulunmasıyla, bütün dünyayı evlerine hapseden virüs, acı bir anı olarak dünya tarihinde kendisine ait rafa kaldırılmış olacak. Göreceksiniz; corona virüs, dünyanın başına bela olduğu hızla yine dünyanın gündeminden çekip gidecek. Ancak bu bir son olmayacak.
Çünkü, günümüz dünyasının işte en büyük özelliği bu, salgını gibi çözümü de hemen tüm dünyaya yayılabiliyor.
Simyacı’nın ünlü sözüydü; ‘bir kere olan bir daha asla tekrarlanmaz. Ama iki kere olan mutlaka üçüncü defa da olacaktır’ diye… Corona şimdilik bir kez oldu ancak bana göre bir daha olmayacağının garantisi yok!
Hatta, tarihsel bir bakış açısıyla bakılırsa corona virüsü, yer küre olarak toptan mücadele etmemiz gereken tehditlerin ilki bile olabilir. İşi bilim kurguya çekmek istemem ama bundan sonra yer kürenin tamamını tehdit eden daha fazla saldırı ile karşı karşıya kalabiliriz.
Bu açıdan bakınca da aslında corona virüs; yer küre halkları olarak bizlere kültürel ve ülkeler arası çatışmaları bir kenara bırakıp, küresel tehditlere karşı küresel savunma sistemleri, savunma hatları, savunma orduları oluşturmayı işaret ediyor.
Atatürk’ün Kurtuluş Savaşına damgasını vuran o sözünü anımsadım; ‘Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır’.
Evet, corona virüs ve benzeri saldırılar karşısında savunmamız gereken satıh, artık bütün yer küredir.
Sonuçları itibariyle çok acı da olsa dünyamız, bundan büyük bir ders çıkarmak zorundadır.
Eski bütün uluslararası yapılanmaları çöpe süpürüp, bu tür tüm dünyayı tehdit edebilecek saldırılara karşı yeni yapılanmalara gitmeli, bütün dünya ülkelerinin corona virüse benzer salgınlarda anında uygulamaya koyabilecekleri, savunma hatları geliştirilmelidir.
Hatta birey olarak dahi her birimizin, küresel salgına dönüşebilecek durumlarda, ne yapmamız, nasıl davranmamız gerektiği en ince detayına kadar belirlenmeli, bu kuralları her bireye uygulatacak yaptırımlar da yasalara girmelidir.
Zira, bir kere olan mutlaka bir kere daha tekrarlayacaktır!
SIZCE DÜNYADA VIRÜS NE ZAMAN BITER AŞILARA GÜVENEBİLİR MIYİZ ?