Covid-19 salgını, diğer adıyla pandemisi; herkesi ayrı bir zorlukla karşı karşıya bırakıyor. Maalesef sadece sağlığımıza ilişkin riskleri ve korkuları ile değil, ekonomik yansımalarıyla da hayatımızı kontrol ediyor adeta hayata biz değil, pandemi yön veriyor.
Geçen yazımda esnafın ve küçük işletmelerin, özellikle de hizmet sektörünün adım adım iflasa nasıl sürüklendiğini yazmıştım.
Bugün farklı bir alana değinmek istiyorum. Pandemi nedeniyle bütün güçleri ile vatandaşın yanında olmaya çalışan belediyeler de çok büyük yükler ve riskler sırtlanmış bulunuyor.
Belki ilçe belediyelerini daha sonra detaylandıracağım ancak özellikle toplu ulaşım gibi toplam maliyeti bir hayli yüksek olan Büyükşehir Belediyeleri, gerçekten zor günler geçiriyor.
Zira, pandeminin pik yaptığı dönemde toplu ulaşımı kullanan yolcu sayısı neredeyse yüzde 20’lere düştü. Ancak buna karşın Büyükşehir Belediyeleri, toplu ulaşıma ilişkin hizmetleri aynı yoğunlukla sürdürmeye devam etti, etmeleri de gerekiyordu.
Ancak geçen süre içerisinde toplu ulaşımı sağlamakla yükümlü olan Büyükşehir Belediyelerinin inanılmaz bir toplu ulaşım zararı oluştu.
Toplu ulaşım gelirleri neredeyse yüzde 80’lere kadar düşen Büyükşehir Belediyelerinin bütçelerinde doğal olarak büyük delikler oluştu. Kaldı ki kamusal bir hizmet olduğu için toplu ulaşımdan zaten Büyükşehirler kar elde edemiyor, her yıl kendi bütçelerinden toplu ulaşımı sübvanse etmek zorunda kalıyorlardı.
Toplu ulaşımdaki bu gelir gider dengesizliği Büyükşehir Belediyelerinin bütçelerinden yapılan aktarmalarla kapatılırken, pandemi ile birlikte oluşan devasa zararlar ise artık belediyelerin bütçe imkanları ve boylarını da aşmaya başladı.
Burada pandemi sürecinde özellikle istihdamın korunmasına yönelik büyük destekler sağlayan iktidarın, Büyükşehir’lerin bu toplu ulaşım zararları ile oluşan yükü de paylaşmalıdır. Bunun farklı formülleri olabilir.
Geçtiğimiz gün konuya ilişkin ayak üstü sohbet etme fırsatı bulduğum İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilettikleri bir talebi dile getirdi. Soyer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan defalarca ‘en azından mazottan alınan KDV’de indirime gidilmesi’ talebinde bulunduklarını söyledi.
Başkan Soyer, bu konuda kesinlikle haklı… Pandemi nedeniyle oluşan toplu ulaşım zararlarını Büyükşehirlerin sırtına bırakmak doğru olmaz. Bunu yaptığınızda Büyükşehir’leri, vatandaşa hizmet edemez, yatırım yapamaz duruma getirirsiniz ki bu çok adil bir durum değil.
Elbette hem büyükşehirlerin hem de ilçe belediyelerinin başka zorlukları da var. En önemlisi de pandemi süreci ile birlikte vergi gelirleri çok ciddi oranda düştü. Vatandaştan vergi toplayamayan, kendi sosyal işletmelerinden gelir elde edemeyen belediyelerin, mali yükleri de artıyor.
Bazı belediye başkanları daha önce ‘bıçağın kemiğe dayandığına’ dair açıklamalar da yapmışlardı. Özetle hükümetin bu işe artık bir el atması gerekiyor.