Ne zamandan beridir kulağıma gelen müthiş bir iddia var.
Malum şimdilerde herkes başta Büyükşehir olmak üzere, belediye başkanlıkları için adeta savaş veriyor.
Veriyor vermesine ama o kadar çok bilinmez var ki...
Aziz Kocaoğlu her şeye rağmen gücünü koruyor mu, aday olacak mı, olsa bile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu onu aday gösterecek mi?
Yok Aziz Başkan'a 'artık tamam' denilecek ama yine de sözü dinlenecek ve onun istediği bazı isimler başkan yapılacak mı?
Aziz Başkanın sözü geçerse kimlerin şansı artar, geçmez ve Aziz Başkanı tamamen devre dışı bırakırlarsa o zaman kimler gözde olur?
Aziz Başkan bir daha aday yapılırsa, bile ekibinden kimleri yanında taşıyacak hangi Britüslere artık burda kal diyecek?
Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'ın İzmir satrancındaki konumu ne? Ölümüne savaşı göze alacak mı?
Vs. vs. vs....
Yani anlayacağınız bir değil bin bilinmeyenli denklem gibi...
İşte benim sizinle paylaşacağım iddia bütün bu soru işaretlerini çöpe süpürüyor.
Adeta İzmir'deki mevcut fotoğrafın yerleştiği kağıdı alıp yırtıyor ve İzmirli'nin önüne bembeyaz, bomboş bir sayfa koyuyor.
Ha işte orada o boş sayfayı İzmirli mi dolduracak başkaları mı orası da yeni denklemin bilinmeyeni olarak duruyor.
Gelelim saadete;
Genel Başkan İzmir'deki ekipleşmeleri, sıfırlamak, partiyi daha yönetilebilir hale getirmek, ekipler arası sürtüşmeye son vermek, ekiplerin oluşturduğu yönetimdeki tıkanıklıkları, aksaklıkları gidermek, Genel Merkezin doğrudan hakim olacağı bir aday belirleme süreci yaşamak istiyor.
Bunun için de adayları belilemeden önce iddia o ki; İL YÖNETİMİNİ GÖREVDEN ALACAK...
Yeni atayacağı sıfır kilometre bir yönetimle, İzmir'de aday belirleme sürecini yürütecek.
Böylece Genel Merkez sırtında artık bir kambura dönüşen İzmir'deki ekiplerden kurtulacak.
İzmir'in de değişimin yüzde 85'leri bulduğu yeni bir yönetim, yeni bir yönetim anlayışının kapısı aralanmış olacak.
Gerekçelerine baktığınız zaman, kendi içinde tutarlı...
Yani kavga çıkmasın diye mevcuda dokunmasa, zaten bu yeterince kavga konusu olacak.
Eee kavga olacaksa da bari Genel Merkezin arzu ettiği değişim olsun!
Bu iddiayı önemsememi gerektiren bazı gerçekler de var.
Zira CHP İzmir'de kazanıyor ama aslında kaybediyor.
Bir yandan 'AKP'den kaçan İzmirli seçmene sığınak, liman oluyor
Bir yandan da İzmirliyi mutlu edemiyor.
Kent genelinde yaygın bir öfke, yaygın bir umutsuzluk var.
Uluorta muhabetlerde, 'küfrede küfrede oy verdim' cümleleri uçuşuyor.
Yani İzmirli, CHP'nin AK Parti karşısında iyice erimesine, AK Parti'nin siyaset arenasının tek oyuncusu olarak kalmasına müsaade etmiyor.
Ama CHP'nin de kendisine sunduklarından mutlu değil.
Sağır sultanın bile bildiği bu konuyu Kılıçdaroğlu'nun bilmemesi mümkün değil.
Ki Kılıçdaroğlu'nun da hiç bir partili ile temas etmeden, İzmir'de çeşitli anketler yaptırdığını tesadüfen öğrenmiştim.
Neyse sonuç olarak, dile getirdiğim iddia gerçekleşirse; herkes şimdiye kadar yaptığı hesabı kitabı çöpe süpürecek.
Belki de tüm tahminlerin yanıldığı çok farklı isimlerle İzmir seçime gidecek.
Ben yazayım da vebali üzerimde kalmasın :)