İzmir’in çöp gündemi hiç bitmiyor. Hiç hararetini kaybetmiyor. Yıllardır çöpü tartışıyoruz. Ödemiş’te hizmete giren yeni entegre katı atık tesisi ile tartışmalar bir kez daha alevlendi. Malum, planlamaya göre çevredeki 4 ilçenin katı atıkları bu tesiste işlenecek, enerji ve gübreye dönüşecek. Kalan kısmı da yine mecburen doğada bir yerlerde depolanacak.
İnanın siyasetin çöpten devşirdiği enerjiyi, bu entegre katı atık tesisleri sağlayamıyor. Hazır siyaset çöpten devşirdiği bu enerjiye odaklanmışken, birkaç söz etmek farz oldu.
Kentlerin ürettiği katı atıklar, dünyanın her yerinde sorun. Hele bizim gibi henüz bu işlerin teknolojisi ile yeterince haşir neşir olmamış ülkeler için çok büyük sorun.
Ancak hiçbir şekilde tartışamayacağınız gerçekler var. Şehirler çöp üretir, belediyeler bu çöpleri bertaraf etmek zorundadır.
Dünyanın hemen hemen hiçbir yerinde çöpleri son gramına kadar geri dönüştüremezsiniz. Bir şekilde en son enerjiye ve gübreye dönüşmeyen kısmını bir yerlerde depolamak zorundasınız.
Konuyu İzmir’e yakınlaştıralım. Yıllardır tartışıyoruz, Harmandalı ne olacak, ne zaman patlayacak, bu koku ne zaman ne şekilde bitecek vs. vs…
Ödemiş, önemli bir teknoloji yatırımı ile bir adım attı. Menderes için zor bir süreç devam ediyor. Malum Menderes’e konumlandırılmadan önce o proje İzmir’in kaç tane ilçesini gezdi de her ilçeden kovuldu.
Neyse, bu çöpü ürettiğimize göre ve üretmeye de devam edeceğimize göre bu çöpler işlenecek veya işlenmeden depolanacak.
Afrika çöplerine götürüp atamayacağımıza göre, ülkemizin de her köşesi ayrı bir cennet olduğuna göre ne yapacağız. O cennet köşelerden birine öyle yada böyle kıyılacak.
O zaman gelin tartışmayı daha mantıklı bir yere taşıyalım. Bu çöpler için en iyi teknoloji ve geri dönüşüm sistemi hangisidir? Bu yapılan edilen projelerin maliyetleri doğru mu?
Tesisler yada depolama alanları, tarım arazileri içinde mi orman içinde mi orman olmayan dağlık alanlar da mı olmalı? Nereler su toplama havzası, nereler değil?
Öyle ya bu işte mutlaka bir kurban vereceğiz. Kemalpaşa, olmazsa Buca, olmazsa Menderes; Ödemiş, olmazsa Tire, olmazsa Kiraz ya da Bayındır, kurtuluş var mı?
Hangi ilçe benim arazilerim çöp depolamaya layık der ki?
Oysa İzmir siyaseti çöp üzerinden kısır çekişmeyi çok sevdi. Bitmiyor tartışmalar…
Gelin samimi olalım, bir; çöpler mutlaka bir an evvel evlerde, yani üretildiği noktada ayrıştırılmalıdır. İki; bunlar en uygun teknoloji ile geri dönüştürülmeli, enerji ve gübreye evrilmelidir.
Üç, feda edilecek arazi doğaya en az zarar verecek yerden seçilmelidir. Dört; bunun bütün süreçlerinde iktidarda olan partiler kadar muhalefete de sorumluluk düşmektedir.
Hem de işi zora koşma sorumluluğu değil, elini taşın altına koyma sorumluluğu düşmektedir.
Bunu bir an önce halledin ki daha susuzluğu konuşacağız. Susuzluk felaketi gümbür gümbür geliyor…