19 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde, gündemin en sıcak olduğu günleri yaşıyoruz.
Ancak yaşadığımız tek şey gündemin sıcaklığı değil, belki sıcak gündemden daha da bizi şaşırtan seçimin tutarsızlıklarıdır.
Seçimler, en temelde demokrasiyi ayakta tutmak için yapılır. Ancak bir kez daha bizzat yaşayarak görüyoruz ki, siyasi partiler kendi içinde zaten demokratik değil.
Adaylar, halkın önüne çıkmadan önce gayet anti-demokratik bir süreçle belirleniyor.
Anti-demokratik bir sürecin meyvesi olarak ortaya çıkan adayları, siz sandığa giderek seçiyorsunuz diye bunun adı gerçekten demokrasi mi?
Demokrasinin gerçek hedefi bu mu?
Bir partinin tüm üyelerinin katılacağı bir ön seçim kadar kolay başvurulabilecek bir sistem Türk demokrasi hayatında neden kurumsallık kazanamaz, anlayabilen beri gelsin.
Neyse bu genel tutarsızlığı anımsattıktan sonra gel gelelim güncel tutarsızlıklara;
CHP Buca’da Türk siyaset tarihinde başka bir örneğinin bulunduğuna ihtimal vermediğim bir tutarsızlık sergiledi.
Suat Nezir’i aday ilan etti, Genel Başkan tebrik ederek bir kez Ankara’da bir kez de İzmir’de tebrik etti, başkanlık yolunda başarılar diledi.
Ancak ismi Seçim Kuruluna verilmedi.
Buca’da şu anda CHP’nin iki adayı var.
Suat Nezir’in seçim ofisi açık, hatta günün her saati arı kovanı gibi…
Daha da ötesi bir derneğin belediye başkan adaylarını tanımak için düzenlediği toplantıya Ak Parti ve DSP adayı ile birlikte davet edildi, katıldı da…
CHP’nin resmi adayı ise ne hikmetse o davete katılmadı veya katılamadı.
İyi tarafı şu CHP şuanda Buca’da çift adayla sokakta çalışma yapıyor.
Kötü tarafı şu, seçmenin aklı ile dalga geçiliyor, insan onuru, haysiyeti yerle bir ediliyor.
Bu CHP’nin tutarsızlığı…
Gel gelelim Ak Partinin tutarsızlığına…
Şimdi yazınca hemen itiraz gelecek, bizimle ne ilgisi var diye…
Ancak kamu bürokrasisini Ak Parti iktidarı yönettiğine göre bu tutarsızlığı onların hanesine yazmaktan başka çaremiz yok.
CHP’li Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya…
Allah var, kendisini savunmuş değilim, hatta bir kez daha aday gösterildiğinde de anlam verebilmiş de değilim. Bana göre bir kez daha aday yapılacak bir başarısı yok. Ancak mevzu bu değil.
Halen Belediye Başkanlığı görevini sürdüren bir insana, ‘sen yeniden aday olamazsın’ demek de nedir?
Arkadaş kamu görevi yapmasına engel bir suçu varsa, onun o görevden uzaklaştırılmış olması gerekmez miydi?
Mevzuat diyeceksiniz, o mevzuat da sizin eseriniz.
Bir kişi kamu görevi yapmaya engel bir suç işlemişse, o görevi yapmasına daha fazla müsaade edilmez.
Yok birisi kamu görevi yapıyorsa siz geçmişte kalmış, yani yeni işlenmemiş bir suçu, sabıkayı, soruşturmayı gerekçe gösterip, sen aday olamazsın diyemezsiniz.
Kanunen dersiniz, mevzuata uygun olarak bunu dersiniz
Ama akla, matematiğe, vicdana uygun olarak bunu diyemezsiniz.