Kerem Ali Sürekli’yi tanıyanlar bilir, en belirgin özelliği mütevaziliğidir. Herkesin kolaylıkla iletişim kurabildiği, her derdini açabildiği adamdır.
Ak Partinin ise daha kurulmadan önce emek verenlerindendir. Erdemliler hareketinin İzmir temsilcisidir.
Ancak dikkatinizi çekmek istediğim başka bir yönü var.
Kader mi kısmet mi bilemem ama Sürekli hep sorumluluk yüklenen, yük taşıyan adam olmuştur.
Bir dönem milletvekilliği dışında, 17 yıllık iktidarın hep cefasını çeken adam olmuştur. Vekilliğinin de kendi ikbali açısından bir katkı getirmişliği yoktur.
Ak Parti açısından İzmir gibi Türkiye’deki en zor ilde hep teşkilatı derleyen, toparlayan, atarlısını, küskününü dinleyen, hatta partiye yapılan sert eleştirilere parti adına göğüs geren kişidir.
Demem o ki ‘Ak Partiliyim’ demenin bile cesaret gerektirdiği bir dönemde İzmir’de en ağır yüklerin altına girmiş adamdır.
Şimdi bana göre Ak Partinin en zor döneminde yine İl Başkanlığı gibi ağır bir yük sırtına yüklenmiştir.
Bu çok büyük bir sorumluluktur.
Bu, sadece nimet tarafını görenler için ağızları sulandıran, şahane bir görevdir.
Ancak Sürekli gibi işin hep cefasını yüklenen, işin rant değil de dava boyutunda mücadele edenler için çok büyük fedakarlık gerektiren bir iştir, sabır gerektirir.
Ak Partinin en önemli kalelerini kaybettiği bir seçimin hemen ardından göreve gelmek; 17 yıldır birçok farklı gerekçeyle küstürülmüş, ötekileştirilmiş bir teşkilatı yeniden kazanmak, güven aşılamak, ülkenin büyük bir ekonomik darboğazdan geçtiği böyle bir zamanda onları iktidarın arkasında tutmak tahmin edersiniz ki hiç kolay olmayacak.
Elbette iktidar partisinin il başkanı olmak, önemli bir gücü de size sunmuyor değil!
Ancak, bu gücün bugüne kadar çok doğru kullanılmadığını İzmir’de bugüne kadar gerçekleşen seçimlerin sonuçları bizim yorum yapmamıza dahi gerek bıraktırmayacak netlikte ortaya koyuyor.
Bir yandan neredeyse 17 yıldır iktidar partisinin il başkanlığı gücünü sadece kendi servetlerini büyütmek ve etki alanlarını genişletmek için kullanan ve bunu artık kendine hak gören küçük bir lobi ile
Ak Parti il başkanlığına buruk ama hala büyük umutlarla bakan on binlere, yüz binlere karşı sorumluluğunu dosdoğru yerine getirmek arasında ince uzun ve meşakkatli bir yoldur bu…
Ne diyelim kaderin cilvesi olsa gerek bazı insanlara hep zor yollar denk gelir.
Zaten bir insanı erdemli yapan da bu değil midir?
Yoksa fıtrat olarak her birimiz zaten kolaya meyilliyizdir.
Kolaya meylettiğimiz hiçbir yol da topluma fayda sağlayacak bir kavşakla buluşmaz…