FETÖ terör örgütünün esas insan kaynağını; kuluçka görevi üstlenen örgüt evleri sağlar. FETÖ’nün onlarca yıldır ‘ışık evleri’ diyerek gencecik dimağları kandırdığı, beyinlerini yıkadığı, bir kısmına kendini inandırdığı diğer bir kısmını da zamanla örgütün ekonomik sistemi içine alarak kendine mecbur kıldığı o evlerden, Türkiye genelinde muhtemelen binlercesi hatta on binden fazlası var. Bu evler hala faaliyetlerini sürdürüyor; hala haftalık toplantılarını yapıyor, hala örgüte kazandırılacak öğrenciler ve esnaflar üzerinde strateji çalışıyorlar.
Bu darbe girişiminin ardından ordu, emniyet, yargı ve devletin diğer organları büyük ölçüde temizlense bile uzun vadede önümüze gelecek en büyük tehlike bu kuluçka evleridir.
Yalnız burada dikkat edilmesi gereken iki konu var.
Birincisi ekonomik koşullar dolayısıyla bu evlere mahkum edilen on binlerce öğrenci var. Ekonomik imkanları kısıtlı olduğu için bu evlerde ücretsiz kalan veya bir evi 5-6 kişi ile paylaşarak düşük kiralar ödeyen, esnaf ve işadamlarından toplanan paralarla iaşeleri karşılanan; bu nedenle evlerde kalan ve cemaatin henüz beynini yıkayamadığı gençlere devlet nasıl bir yardım eli uzatacak.
Bu evlerde kalan öğrencilerin bir bölümünün FETÖ tarafından zehirlendiği, beyinlerinin yıkandığı gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Bunun önlemi alındıktan sonra devlet yurtlarının kapıları mı sonuna kadar açılacak, yoksa bu öğrenciler FETÖ’den steril özel yurtlara mı yerleştirilecek; her ne yapılacaksa, hemen yapılmalı ki, hala bu evlerde zorunlu olarak kalanlar rahatlıkla bu esaretten kopsunlar.
İkincisi; bu evlerin her birinde ‘ev imamı’ adı altında en az 1 veya 2 örgüt üyesinin de ikamet ettiğini biliyoruz. Bu kanlı terör örgütünün en küçük ajanları, FETÖ’ye tamamen inanmış, beyinleri yıkanmış, FETÖ elebaşını mehdi olarak kabullenmiş, militan kişiliklerden oluşuyor.
İşte FETÖ’nün tabanını oluşturan, toplumla iletişimini sağlayan bu kılcal damarların rehabilitasyonu ve kontrol altında tutulması şarttır.
Bunlar, yetkileri dolayısıyla örgütün önemli operasyonlarından haberdar edilmeyen, o yüzden önemli suçlara henüz bulaşmamış, ancak gençlik heyecanları ve enerjileri örgütçe kullanılan kesimdir.
PARELEL YAPI İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR!
Peki kanlı darbe girişiminden sonra paralel yapı hala işliyor mu? Evet, işliyor. Hala örgüt içinde kalmaya devam eden önemli bir yapı var. Çünkü bunlar hala örgütün güçlü olduğuna inanıyor. Hala örgütün kendilerini koruyup, müreffeh bir geleceğe çıkaracağına inanıyorlar. Saf kısmı FETÖ’nün mehdiliğine ve olağanüstü güçlerine inanırken, biraz daha uyanık olan kesimi ise FETÖ’nün bir sistem olduğunu, bu sistemin dışına çıkmadıkları sürece ekonomik olarak da korunacaklarını ve daha iyi noktalara geleceklerine inanıyor.
Dolayısıyla hala Türkiye’nin her ilinde, her ilçesinde binlerce evde veya farklı mekanlarda her hafta düzenli toplantılar yapılıyor; örgütün mesajları tabana yayılıyor. Örgütün dağılmasını önleyecek yalanlar motivasyon unsuru olarak servis ediliyor.
Hepsinden önemlisi görevlendirmeler yapılıyor, örgütün belirlediği stratejilerin hayata geçirilmesi noktasında çalışmalar devam ediyor.
BU TEHLİKE NASIL BERTARAF OLUR?
FETÖ ile mücadele devletimiz için artık bir hayat-memat meselesidir. Ancak bu noktada topluma da çok önemli görevler düşüyor. Bu işi dedikodu boyutuna taşımadan, kimseyi haksız yere suçlamadan; toplumun her bireyinin FETÖ üyelerine ilişkin sahip olduğu somut bilgileri, gidip devleti ile paylaşması mücadelenin en önemli ayağını oluşturuyor.
Eğer sahip olduğunuz somut bir bilgi varsa; bunu emniyete, savcılıklara doğrudan bildirebilir veya internet ortamından yine emniyete, Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına aktarabilirsiniz. Bunu yaptıktan sonra gerisini devletin araştırma ve soruşturmasına bırakmalısınız.
Hiç kimse kendisini emniyet veya yargı yerine koymamalı, kimseyi yargılamamalı, yaftalamamalı, ötekileştirmemeli ve en önemlisi de toplum içinde itham etmemelidir. FETÖ dünyanın görebileceği en profesyonel terör örgütüdür ancak devletin ilgili kurumları bununla mücadele edip, gerçek örgüt üyelerini ayıklayabilir.
Herkesin birbirini FETÖ’cü ilan ettiği paranoyak bir toplumsal yapı içinde gerçek FETÖ üyelerinin kendilerini saklamaları, ellerini-kollarını sallayarak rahatça dolaşmaları çok daha kolay olur.