2007 yılından buyana Türkiye’yi yeniden teslim almak isteyen üst akıl, girdiği bütün mücadelelerden yenik çıktı. Son büyük kozunu FETÖ darbe girişimi ile oynadı ve milletimiz; 243 şehitle ve dünyayı şaşırtan bir basiretle o oyunu da boşa çıkarmayı başardı.
Bugüne kadar oynadığı her oyunda galip gelmeye alışmış olan üst akıl, bütün bu yenilgiler karşısında şimdilerde çıldırıyor. ‘Türkiye mutlaka dize gelecek’ diye kapalı kapılar ardında bas bas bağırıp tepiniyor.
Şimdi ellerinde PKK kozu var.
Sonuna kadar zorluyorlar. Her türlü şiddeti, alçaklığı, hainliği yapıyorlar. Gözümüzün içine baka baka, yüzümüze yalanlar söyleyerek, aptal pozisyonuna düşmeyi göze alaraktan PYD üzerinden PKK’yı silahlandırıyorlar.
PKK ile PYD’yi sanki bizden daha iyi tanımıyorlar gibi dünya kamuoyuna yalanlar söylemeye devam ediyorlar.
Bizim bu yalanları yemediğimizi bilmiyorlar mı? Biliyorlar, ama dayatmaya devam ediyorlar mı? Ediyorlar. Neden?
Çünkü başka çareleri yok, Türkiye’ye karşı ellerindeki kozlar, silahlar giderek azalıyor. Yöntem ne olursa olsun, ne kadar aşağılıkça olursa olsun, ne kadar göze bakıyor, kulakları tırmalıyor, eğreti duruyor, dünyaya inandırıcı gelmiyor olursa olsun, bu onların umurunda bile değil.
Çünkü Türkiye’nin o tahakküme başkaldırmasını yediremiyorlar, arkasından İslam ülkeleri, dünyanın yoksul ve mazlum ülkeleri gelecek diye korkuyorlar.
Korkunun ecele faydası var mı?
Yok…
Dünyayı kan ve gözyaşına boğan o aşağılık güç imparatorluğu yerle yeksan olacak, bunu bize kim söylüyor. Tarih söylüyor. Tarihin yalanı yok, yanılması yok. Hakkın da zulme karşı sonsuz sabrı yok…
Gelelim Türkiye’ye, terör azdı. Azabildiği kadar…
Son bin yılın belki de dünyanın en masum, en mağdur halklarından biri olan Kürtlerden acımasız, gaddar, insani merhametten yoksun bir canavar yaratmak istiyorlar.
Kürtlerin bu masumiyeti kirletiliyor. Kürtler; hiç hak etmedikleri şekilde dünyanın barbar, vahşi, kan içici, canlı cansız bombalarla; çoluk çocuk demeden, haklı haksız demeden önüne gelen her cana hunharca kıyan, aşağılık kabileler gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Buna hiç kimsenin hakkı yok. Kürtler gerçekten tarihte böyle bir halk olsa; barbarlığın dünyaya hükmettiği dönemlerde; caydıracak, sömürecek, katledecek, hükmü altına alıp sömürecek halklar, topluluklar bulur ve bu yönde biz düzen kurarlardı.
Kürtlere biraz da bu gözle bakmak lazım. Kürtler mazlum bir millet, dünyanın istikrarına, insan yaşamının kutsallığına inanan bir kültürden geliyorlar.
Değilse, geçmişte tarihi farklı bir yönde zorlayabilir, kendilerine başka yollar bulurlardı.
Kürtler, Türklerle kardeşçe yaşayabileceklerine inandıkları için Kurtuluş Savaşı öncesinde, Osmanlı’nın çok daha küçük milletler ve halklar tarafından parça pinçik edildiği dönemlerde dahi seslerini çıkarmamışlardı. Çünkü onlar bu topraklarda kardeşçe yaşanabileceğine her zaman inandılar.
Kurtuluş Savaşı sonrası dini hassasiyetleri törpülenerek, çıkarılmış birkaç isyan hareketini yanlış yorumlamamak lazım.
PKK’nın son şehir direnişlerinde Kürtler tarafından nasıl yalnız bırakıldığını hep birlikte gördük. PKK halkın bu mesajını hala okumamak için gözlerini ve kulaklarını kapatıyor. Arkasında halkın olmadığı hiçbir hareket başarılı olamaz, bunun hesabını yapamıyorlar mı?
Ama Kürtlerin bu barış ve kardeşlik çabasını ısrarla görmezden gelip, Kürtler’den canavar yaratma girişimleri hayasızca sürüyor.
İşte canlı bombalar, kitlesel katliamlar, masum halka yönelik saldırılar…
Bu hareketlerden en çok da Kürtler zarar görüyor. Yarın Kürtlerin çocukları ve gelecek nesilleri dünyanın vahşi, gaddar, barbar insanları arasında sayıldığında, dünyada böyle kabul gördüğünde, Kürtlere yaptığınız haksızlığı artık hiçbir şekilde telafi edemezsiniz.
Gelin Kürtleri bu vahşete alet etmeyin, bin yıllık masumiyete böyle bir son yakışmaz…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede yeni bir konseptten söz ediyor. Umuyorum bu konsept bu saydığım bütün oyunları boşa çıkarır, ülkemize ve en başta da Kürt vatandaşlarımıza huzurun, yeniden barış iklimi içinde yaşamanın kapılarını açar.
Zira terör mevcut azgınlığı ile tahammül edilebilir olmaktan çoktan çıktı…