İzmir’in raylı sistemle desteklenen toplu ulaşım sistemi, bugün itibaren çok daha önemli bir ihtiyaç haline geldi. Pandemiden normalleşmeye doğru gittiğimiz bugünlerde, okulların da yüz yüze eğitime başlaması, maalesef İzmir trafiğini içinden çıkılmaz hale getirdi.
Ancak burada normalleşmey ya da okullara laf edecek değiliz. Elbette İzmir’in gelişen ihtiyaçlarına cevap vermesi gereken trafik alt yapısı ve toplu taşıma sistemleridir.
Bu anlamda Buca Metrosunun ihale edilmiş olması elbette İzmir için tarihi bir adımdır. Ancak bu projenin zamanında tamamlanması için herkesin seferber olması gerekiyor.
Daha önce de farklı vesilelerle dile getirmiştim, merkezi hükümetin özellikle metro projeleri konusunda İzmir’e borcu var. İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığı ile kente kazandırılan İzban bu noktada bu borcu ifaya yetmiyor.
Merkezi hükümetin İstanbul ve Ankara gibi metropol kentlere kazandırdığı raylı sistemler, metro projeleri herkesin malumu iken, bu konuda İzmir’in metro ihtiyaçlarının sadece yerel yönetimin üstüne yıkılması doğru olamaz.
Devam eden Narlıdere’nin ardından Buca, Havalimanı, Kemalpaşa metro projelerini kabul edelim ki İzmir Büyükşehir’in imkanları ile yürütmek, çok uzun zaman alacaktır. Büyükşehir Belediyesi, tüm kaynaklarını bu projelere ayırmaya kalkarsa da kentin farklı alanlardaki ihtiyaçları beklemeye alınacak.
Zira İzmir, yoğun bir şekilde göç alıyor, büyüyor. Özellikle inşaat sektörünün son yıllarda en aktif olduğu kentlerin başında gelen İzmir’in doğal olarak ulaşım ve alt yapı ihtiyaçları da katlanarak artıyor.
Metro, raylı sistem, tramvay, deniz ulaşımı bütün bu alanlarda yeni yatırımlar yapılması dahi İzmir trafiğini rahatlatmaya yetmeyecektir. Bütün bunların da ötesinde İzmir’in ulaşım sisteminin tümünden ele alınarak yeniden tasarlanması dahi gerekebilir.
Bütün bunların oluşturacağı kamulaştırma, proje ve yapım maliyetleri ise merkezi hükümetin de bu taşın altına elini koymasını gerektirecektir.
Yeni kent merkezi, Halkapınar ve Yeşildere’ye paralel uzayan hatta ard arda yükselen gökdelenler, kentin iki yakası arasındaki kara üzerinden yapılan ulaşımında büyük sıkıntılara yol açacağı daha bugünden belliyken, bence çok geç kalmadan Körfezden Geçiş Projesinin hayata geçirilmesi, körfezin iki yakasını deniz üzerinden birleştirerek alternatif bir geçiş sağlanması gerekmektedir.
Körfezden geçiş projesine itiraz etmek yerine, bunu İzmir ve İzmirlinin hakkı olarak görüp, bunu merkezi hükümetten istemek bence daha mantıklı olacaktır.