Son günlerde Kuş Cenneti üzerinden İzmir siyasetinde bir fırtına estiriliyor.
İzmirlinin büyük tepki göstereceğini göre göre Bakanlığın Kuş Cenneti ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni dışlayan bir karar alması, bana ilginç geldi.
Doğal olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun tepkisi de çok sert ve yüksek perdeden geldi.
Haklıyı haksızı ayıklama derdinde değilim.
Ancak benim dikkatimi çeken olay biraz farklı;
Durup dururken neden Kuş Cenneti üzerinden bu fırtına koparıldı.
Acaba siyasetin gerilime mi ihtiyacı var?
Henüz kamuoyu ile paylaşılmamış bir seçim hazırlığı mı?
Her iki taraf açısından da bu girişim bana çok masum bir hareket gibi gelmedi.
Kuş Cennetinin ne olduğu, nasıl korunup kollanacağı, orada nelerin yapılması gerektiği ve daha da önemlisi nelerin yapılmaması gerektiğini, dünya biliyor.
Bizler de biliyoruz.
Öyleyse bu kavga niçin?
Kimin siyasi beklentisi ne olursa olsun, bence millet olarak yeterince gergin, yeterince sinirli, kinetik enerjiye dönüşmeye hazır yeterince potansiyel enerjiye sahibiz.
Şu ortamda hiç kimse halkı kaşımasın, kimse kendi siyasi çıkarları için zaten ateş topu gibi duran halkı tahrik etmesin.
Bu ülkenin, siyasi kesimlerin çıkarlarından çok barışçıl, huzurlu, konforlu bir geleceğe ihtiyacı var. Dahası ortak bir gelecek için bir arada kalmaya, bir birini sevmeye, bir birine tahammül etmeye ihtiyacı var.
Malum ülke içinde ve çevresinde yeterince düşman var.
Bu noktada ülkesini, halkını seven herkese itidal ile hareket etmek düşer.
Lütfen ne Kuş Cenneti’mize kıyın, ne de halkın sinir uçlarıyla daha fazla oynayın!