İzmir; İstanbul ve Ankara kadar olmasa da üniversite varlığı bakımından önemli bir kent… Özellikle Ege, Dokuz Eylül, İYTE gibi devlet üniversiteleri ile Yaşar ve İzmir Ekonomi gibi vakıf üniversiteleri İzmir’i bütün Anadolu için önemli bir çekim merkezi haline getiriyor.
İzmir, bu üniversite varlığı ile bir anlamda Anadolu’yu da yeni bir vizyonla yetiştiriyor. İzmir’in Türkiye’nin aydınlık yüzü olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Ancak bu durum İzmir’e çok hayati bir görev de yüklüyor. On binlerce gencin yeni bir gelecek için bin bir umutla geldikleri İzmir’den, sadece üniversite eğitimi alıp dönmeleri büyük bir haksızlık olur. Yada daha iyi bir tanımla büyük bir eksiklik olur.
Bu gençleri yeni bir dünya vizyonu ile buluşturmak, onları sanatın ve sporun bütün dalları ile tanıştırmak bir İzmir ve İzmir’in üniversite sahibi ilçeleri için bir zorunluluk olmalıdır.
Adeta kaldırım yapmak, yol asfaltlamak, park bahçe yapmak kadar belediyelerin temel görevleri arasına bu konular da girmelidir.
İşte bu noktada dün 2019-2020 sezonunu "Metot" adlı oyunla açan Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nu anmak gerekiyor.
Jordi Galceran'ın yazdığı ve Onur Erdoğan'ın yönettiği oyunun galasında yüzlerce kişi bir araya geldi. Başkan Mustafa İduğ’un daveti ile biz de 28 yıllık bu sanat macerasının bir bölümüne şahitlik ettik.
Öncelikle Bornova Belediyesini 28 yıldır tiyatroya verdiği bu büyük destek için kutlamak gerekiyor. Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birini barındıran Bornova’nın belki de aldığı en önemli karar bu olsa gerek.
Üniversite; sanat da ister spor da… Sosyalleşme de ister.
Ancak, bunu maalesef bizim üniversitelerimizin bugünkü vizyonu içinde hayata geçirmek pek mümkün değil. Zaten bu işi tek başına üniversitelere yıkmak da doğru değil.
İşte bu noktada Belediyeler ve kamu kurumları devreye giriyor. Bana göre Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu da sadece İzmir’deki ilçelerin değil; üniversite sahibi tüm kentlerin model alması gereken bir sanat hareketidir.
Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu, bir belediye tiyatrosu için devasa sayılabilecek bir kadro ile her yıl yüzü aşkın oyun sahneliyor. Ama daha da önemlisi binlerce çocuk ve genci sahne ile tanıştırıyor. O sahne tozu ile birlikte sanat virüsü kapmalarına ön ayak oluyor.
Türkiye’deki eğilimin aksine, göreve gelir gelmez Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosuna daha büyük hedefler koyan ve onları bu hedeflere yürümeleri konusunda destekleyen Başkan Mustafa İduğ’a ve yolu Bornova’dan geçen herkese sahne tozu yutturmaya kararlı Şehir Tiyatrosu yönetimine ve oyuncularına teşekkür ediyorum.
Başkan İduğ’un yanına eşini de alarak, bir buçuk saat süren Metot oyununu sonuna kadar izlemesi, bununla kalmayıp sonrasında düzenlenen kokteylde oyuncularla ve tiyatro izleyicileri ile uzun uzun ilgilenmesi de takdire şayandı.
Zira bu tür galalarda öncesinde düzenlenen kokteyle katılıp, iki kare fotoğraf çektirdikten sonra çaktırmadan ortamdan çekilip giden başkanlar da gördük.
Sözün özü İzmir’e sanat yakışıyor, hatta sanat da en çok İzmir’e yakışıyor.